Şu ana kadar tıp ve biyoloji alanında yazılmış ve anlatılmış olarak ne varsa,
işte bu anlatılanların keşfedilmemiş yönlerinden, yani manyetik alanlarından ve
elektriksel enerjilerinden bahsetmek istiyorum. Kalbin ritmik atımı ile üretilen
kan ile ses basıncı ve elektromanyetik yayılım, vücuttaki her organ ve hücre
tarafından algılanır. Kalbin taşıdığı yüksek manyetik alanın tespit edilmesi,
bedenin etrafındaki torus manyetiğini açıklamak için önemli bir delildir. Bu
enerji terimleri bu dersin kapsamı dışındadır ve kafa karışıklığına sebebiyet
vermemek adına burada detaylarına girmeyeceğiz.
Tüm çakraların dengeli ve tam güçle enerji ürettiği bir beden dengesi, kalp
elektromanyetiği ile birleştiğinde, bedendeki tüm doku, hücre ve DNA'nın
yarattığı titreşimler, zihnin ve bilincin ortak niyetinin emrine girer.
Nefesinizi ciğerlerinizde çekerken, manyetik enerjilerinizi göğüsünüze toplayın.
Güzel, şimdiye kadar görmediğim veya yapılmamış bir düzenek ile sınırsız olmasa
da uzun ömürlü enerji oluşturacak bir motor yapılabileceğini düşünüyorum.
Fakat burada kullanmanız gereken ifade 'SINIRSIZ' değil daha az hatta en az
enerji ile nasıl çok sayıda hareket tekrarı yada enerji elde ederiz olmalıydı.
Sapan'ın, sadece enerji kullanarak barutsuz mermi atabilme özelliği bulunuyor.
Çift kutbun birbirine yarattığı etki bir kez başladıysa harcadığı enerjiden daha
fazlasını üreterek kendi kendine devam eder. Ancak manyetik alan kaldırılırsa
mıknatıslanma da ortadan kaybolur.
Bedenin etrafını saran bu enerji alanı birçok etkiye bağlı olarak her
varlıkta farklı bir modeldedir. Burada $\vecB_M=\mu_o \vecM$ manyetik malzemenin
oluşturduğu manyetik alandır. Enerjiyi bir türden diğerine dönüştüren araçlara
makine denir ve makineler hiç bir zaman tam verimle çalışamazlar. Bu enerji
modellerinin temel sistemi, çift kutuplu çekim alanı kullanılarak yaratılan bir
sistemdir.
Yeni enerji kaynakları bulmaya ya da kullanmaya da niyetimiz yok gibi
görünüyor. Daha sonra manyetik alan, pusulanın iğnesinin bobine doğru dönmesine
neden olur. Yumuşak mıknatıslar ise hizterezis eğrileri geri dönüşümlü ,yani
ayrık olmadığı için genelde manyetik sensör (algıç) uygulamalarında tercih
edilir. Nefesinizi verirken sağladığınız konsantrasyonla, bu enerjileri
elleriniz ve gözleriniz vasıtasıyla süjenize aktarın.
Ancak burada bu tepkiyi oldukça basit ve kaba bir şekilde klasik fizik
kullanarak şöyle izah etmeye çalışalım; Yörünge etrafında hareket eden
elektronlar, bunları akım halkaları olarak düşünebiliriz, manyetik alana maruz
kaldıklarında yörüngelerini bu değişen manyetik alana karşı koyacak şekilde
değiştirirler (Bkz. Nefesinizin ve buna bağlı olarak da manyetik enerjilerinizin
sağa sola dağılmadan istenen bölgeye yoğun olarak aktarılmasını sağlar.
Lenz Yasası ). Bu da uygulanan manyetik alana zıt (negatif) yönde web bir
mıknatıslanma indüklenmesine sebep olur. Manyetik enerjinin aktarılma metotları
arasında başta sempatizasyonun sağlanması ve rezonansın kurulması tekniği olarak
sizlere aktarılan el tutma yöntemi aynı zamanda manyetik enerjilerin aktarılma
yöntemlerinden de biridir. Manyetik etkileri dağıtmak ve manyetik uykudan
uyandırmak için kullanılır.
Arda Çetiner'in de söylediği gibi enerjinin dönüşümünü en verimli hale
getirmek olmalı esas amaç. Doğada asla manyetik tek kutup bulunmaz. Yeteri kadar
büyük bir mıknatısla manyetik enerjiden elektrik enerjisi eldesi imkansız
olmayacaktır. Malzemenin bu sıcaklıkta faz değiştirdiği ve paramanyetik olduğu
söylenir. Birçok bilim adamı tarafından bulunan maliyetsiz ve dönüşümlü enerji
modelleri mevcut sistem tarafından yok edilmiştir.
Bu manyetik alan 17 metreye kadar etki yaratacak büyüklüğe gelebilir. Bu
kutupluluğun yarattığı enerjinin döngüsüne TORUS modeli adı verilir. Nefes
manyetik etkileri en iyi aktaran ve en iyi taşıyan araçların başında gelir.
Curie sıcaklığında bu hizalanma ve düzen tamamen ortadan kalkar (artık manyetik
bölgeler yoktur) ve malzeme kalıcı mıknatıslanma özelliğini yitirir.
Şekilde de gösterildiği gibi elektrik akımı bobinde bir manyetik alan üretir.
Mesela dünyanın manyetik alanını kullanarak enerji üretilebilir ama bu enerji
fazla olmaz kısıtlı olur. Kalpte üretilen biyoelektromanyetik alan, beynin
elektromanyetik gücünden 5000 kat daha fazladır ve çok geniş bir alana etki
etmektedir. Geçtiğimiz günlerde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk
Özlü'nün, sosyal medya hesabından paylaştığı elektromanyetik fırlatma sistemi
SAPAN teknolojisine dünyada sadece 4 ülkenin sahip olduğu öğrenildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder